DENEYSEL YÖNDEN HAKKI ÖGELMAN.

Hakkı ile 1970 yılında tanıştım, Fizik Bölümü başkanı idi. O zaman ben yeni mezun birisi olarak deneysel konularda çalışmak istiyordum. Zamanın tek deneysel yapısı Prof. Adnan Şaplakoğlu tarafından kurulan Atomik Hüzme deneyi idi ama o çalkantılı dönemde kendisi bölümden ayrılmış, ortada deneysel çalışma yapacak bir ortam kalmamıştı. Hakkı bana yeni bir makalesini verdi. Bir SN deneyi, NASA da çalıştırmış olduğu ve ODTÜ ye gelirken getirdiği "3T Atmosferik Işımalar Dedektörü", bölümün çatısında çalışıyormuş, haberim yoktu. "Buna bir bak bakalım, ilgilenirsen konuşalım" dedi. Mehmet Aydoğdu aleti çalıştırıyor veri alıyormuş, galiba M.E. Özel de ilgileniyordu.

ODTÜ de yüksek enerji astrofiziği çalışmalarının başlangıcı bu oldu. 3T deneyi devam ederken Hakkı deneyin bir uzantısı olarak M.E. Özel'e bir parçacık dedektorü hazırlattı, bana ise tek tüplü (1T) seyyar bir sistem tasarlattı.
i
Bu aleti Hakkı ile beraber önce Ege Üniversitesi Gözlemevi'ne, daha sonra ise ODTÜ Gaziantep Yerleşkesi çatısına yerleştirdik. Ben o zamanlar hoca-öğrenci ilişkisi içinde kendisine "hocam" diye hitap ederdim. İzmir seyyahatlerinin birinde "Sen bana neden hala hocam diyorsun bundan sonra Hakkı de" demesi belkide hoca-öğrenci-arkadaş ilişkimizi başlattı.

1T sisteminin yapılması, 3T ile hedeflenen SN patlamaları sonucunda çıkıp yeryüzüne ulaşan gama ışın demetinin atmosferde yaptığı floresans ışımasının aynı anda 2 yerde kaydedilerek yerel etkilerden kurtulmak ve SN dan kaynaklandığını kesin olarak kanıtlamak içindi. 3T ve 1T sistemlerinde temel olarak ~1ms süreli olaylar fotoraf filmi üzerine kaydedilip sonra analiz ediliyordu. Daha sonraları bu yetmedi, spektral ve yön çözümlemesi daha gelişmiş benzer bir 7 tüplü (7T) sistemi bu sefer doktora tezi olarak hazırladım. Hakkı NASA'ya bir proje vererek $25.000 kadar bir destek almıştı onu kullandık. Yeni sistem olayları digitize edip bilgisayar bantlarına kaydediyordu. Gaziantep istasyonunda da işi biraz ilerletmiştik. ODTÜ ve Gaziantep arasına SSB telsiz istasyonları kurmuştuk. Bir olay kaydedildiğinde saatini ve büyüklüğünü sayısal bir kod ile anında ODTÜ ye yollayıp 7T sistem bandına kayıt ediyorduk. 3T ve 7T sistemleri Fizik Binasiı çatısında uzun süre çalıştı.

Bütün bu çalışmalar, tasarım ve imalat, bölüm laboratuarı ve makine atelyesinde yapıldı. Hatta Hakkı öğrencileri deneysel çalışmaya alıştırmak için sanırım derslerden biri içinde makine atelyesinde bir parça yapımını şart koşmuştu. Bu deneysel yapılanma içinde elektronik teknisyeni Aydın Yıldıran ile mekanik atelyeden Hasan usta ile İsmail ustanın katkıları unutulmaz. Tabi bütün bu işin organizasyonu, herkezin bir arada çalışma isteğinin ana kaynağı Hakkı idi. Hiç belli etmez ama çok dikkatli bir şekilde unutmadan işlerin nasıl gittiğini takip ederdi. Kısa, haftalık, işler nasıl gidiyor toplantıları ve bu arada gelişmeleri yazdığı defterlerini hatırlıyorum. Zaten bizlere ilk söylediği herkezin mutlaka bir defteri olması ve buna her şeyin yazılması idi. Elimden geldiğince buna hep uydum.

1T çalışırken Hakkı askerliğinin okul kısmını İzmir Gaziemir'de yapıyordu ve hafta sonları gözlemevine çıkıp sistemide kontrol ediyordu. Askerlik sonrası ODTÜ de iken bir gün EGE den telefon geldi, sizin tüp damdan uçtu dediler, o zamanlar e-posta filan yok. Biz nasıl olur çok sağlam bağlamıştık derken bir telaş Hakkı ile yeni PM tüpü ve gerekli yedek parçaları alıp İzmir'e gittik, ne görelim: uçan tüp değil gözlemevi çatısı. Uçup bizim tüpe vurmuş, yerinden koparıp düşürmüş.

1T Gaziantep yerleşkesinde iken oraya SNG istasyonu, ODTÜ'ye SNA diyorduk. Telsiz olunca tabiatı ile bakım işlerini karşılıklı konuşma ile hallediyorduk. Konuşma işleri bitince deneyi telsize bağlamak için genelde "SNG kodu bağla SNA tamam" derdik sonra bir sessizlik başlardı. Bir gece ODTÜ de, galiba SNG istasyonunda Tümay Tümer sevis için bulunuyordu, konuşmalardan sonra yine aynı sözcükleri kullandık, sonra sessizlik başladı dogal olarak. 3-5 dakika sonra "SNA SNG kodu bağla kodu bağla" sesleri duyulmaya basladı. Hakkı kısa bir şaşkınlıktan sonra telsizi eline alıp bunun başbakanlıktan deney için tahsisli bir telsiz kanalı olduğunu bilinmiyen kişilere hitaben söyledi ve sesler kesildi. Anlaşılan bizim konuşmalarımız birilerinin dikkatini çekmişti.

Gözlemsel astronomi kapsamında İlhami Yeğingil, o sırada bölümde olan Ed Utiger ile Hakkı yönetiminde PEPSIOS spektrometresinin tasarım ve imalatı ile uğraşıyordu. Bu çalışma optik düzenekler ile deneyim kazanmamıza yol açtı. PEPSIOS ile çalışan İlhami Yegingil ve sonra Nilgün Kızıloğlu ilk defa yerel olarak imal edilmiş bir deney ile atmosferik tayf çalışması yapmış oldular. Yeniden düzenlenmiş hali şu an TUG gözlemevinde çalışıyor.

Hakkı'nın deneysel çalışmaları astronomi ile sınırlı değildi. Güneş enerjisi kullanımı yönünde kollektör yapımı ve modelleme çalışmasını ise Ahmet Ecevit ile başlattı. Yeni tasarım parabolik bir kollektör

yine mekanik atelyede imal edilerek modelleme çalışmaları yapıldı. Bu konuya daha sonra görev yaptığı Çukurova Üniversitesi'nde de devam etmişti.

Görenler bilir Fizik Binası çatısı düz ve oldukça büyük bir alandır. Hakkı döneminde çatıda 3T sistemi dedektörleri, 7T dedektörleri ve koruyucu çadırı, PEPSIOS için ışık toplıyan siderostat, parabolik güneş enerjisi kollektörü, antenler vs olmak üzere bayağı bir laboratuar oluşmuştu.

Hakkı bu arada biraz arkeolojiye de el attı. Çok farklı bir alan gibi görünsede C14 yöntemi ile yaş tayini konusu aslında temel fizikten hatta dedektör olarak bizim astrofizikte kullandığımız yöntemlerden farklı değildi. Bölümde kurulu bulunan C14 "Radiocarbon Dating" laboratuarında Yeter Göksu ve Mustafa Özbakan ile uzun süre çalıştı.

1972 yılında SAS-II uydusu atıldı. Hakkı Ögelman bu projenin esas araştırıcılarından biri idi ve ham verilerin ODTÜ de analizi yapılıyordu. Bunun için gerekli laboratuar ve grup kuruldu. Detaylarını M.E.Özel daha iyi anlatabilir. Alt yapı olarak düşünülürse bütün yapılan çalışmalar için yoğun bir hesaplama ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Çok kullanıcısı olan ODTÜ Bilgisayar Merkezi bizim özel isteklerimiz için yetersiz kalmaya başlamıştı. Bunu çözmek icin Hakkı Ed Utiger'n de yardımı ile bölüme o zamanlar yeni bir yaklaşım olan (1975) bir mini bilgisayar sistemi alınmasını sağladı ve bir laboratuar kuruldu. 7T, PEPSIOS ve daha sonraları yeni uydu verilerinin (EXOSAT vs gibi) analizi için yoğun şekilde kullanıldı. Bölümdeki çok kişinin tezi bu bu sistemden geçti denebilir.

Hakkı'nın en çok istediği şeylerden biride bütün astronomların yararlanabileceği bir ulusal gözlemevi idi. Bu konuda uzun uğraşlar veren astronomlar ile çalışarak yer seçimi gözlemlerine katıldı. Daha sonra yurt dışında olmasına rağmen TUBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) yerleşkesi için desteğini hiçbir zaman kesmedi. Gök cisimlerinden gelen geçici hızlı optik ışımalara ve ilgili fiziğe özel merakı olduğu söylenebilir. Hatta ESO La Silla (Şili) gözlemevinde kullanılan 4 teleobjektif ve fotokatlandırıcı tüpten oluşan özel teleskobun benzerini yapıp Bakırlıtepe'de kullanmayı bana çok kere önermişti. Sonraları Cornell Üniversitesi'nden PhD arkadaşı olan Carl Akerlof tarafından yapılan deneyin TUG'a konulması icin zemin hazırladı. ROTSE (Robotic Optical Transient Search Experiment) deneyinin bir ayağının Bakırlıtepe yerleşkesinde çalışması için bütün bilimsel heyecanı ile çabaladı. Alınan neticelerini her zaman takip etti.

Hakkı 1970 yılından itibaren, izinli olarak görevli olduğu Çukurova Üniversitesi dönemi hariç (1978-1982), Türkiye'den ayrıldığı 1985 yılına kadar ODTÜ Fizik bölümünde deneysel bir yapılanmanın yer etmesi için büyük çaba gösterdi. Nerede ise her türlü fizik olayını, tabir yerinde ise 1. sınıf genel fizik formalizmi ile açıklıyacak kadar sade, açık, anlaşılır yapması en önemli özellıği idi. Bu düşünce tarzı onun deneysel çalışmalarında çok net bir şekilde ortaya çıkıyordu. Özellikle öğrencilerle, teknik ekiplerle anlaşmasını, istediklerini anlatmasını kolaylaştırıyordu. Ondan öğrendiğim sayısız ip uçlarını bütün çalışma hayatım boyunca kullandım ve kullanıyorum.

Aşağıda Hakkı, o sıralarda (Mayıs 1982) deneysel çalışanların bazıları ve teknisyenler ile (Y. Güler bir şekilde araya karışmış!).

Prof. Dr. Hakkı Ögelman'ın bütün eğitim çalışmaları sırasında çalıştığı öğrencileri, yaptırdığı çeşitli konulardaki tez çalışmalarını aşağıdaki adresten görebilirsiniz.

http://astroa.physics.metu.edu.tr/HBO_thesis.html

Ümit Kızıloğlu, Eyl, 2011